5 Evin erkeği eve yorgun geldiği zaman hanımı güler yüzle hoş geldin derse yarım cihat sevabı alır. 6. Bir kadın çocuğunun ağlaması sebebiyle gece uyuyamasa o kadına yirmi köle azat etme sevabı verilir. 7. Bir kadın kocasına, bir koca da hanımına rahmet ve merhametle bakarsa Allah Teâlâ’da her ikisine rahmetle bakar. 8. Sorularınız için mail: madammarin@gmail.com. - Aralık 17, 2017 Hiç yorum yok: Bunu E-postayla GönderBlogThis!Twitter'da PaylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş. Etiketler: İlişkiler , Kadın Erkek İlişkileri , Madam Marin Der Ki , soru cevap. Seniİstemiyorum! (Düzenleniyor) General Fiction. 2016'DA HİKAYE KİTAP OLARAK BASILMIŞ FAKAT SÖZLEŞME SÜRESİ BİTTİĞİ İÇİN YENİDEN BURADA YAYIMLANMAYA BAŞLANMIŞTIR!!! Aşk hiç bu kadar geç kalmamıştı. Barlas Karaman'ın kalbine aşk tam dört yıl geç kalmıştı. 19 yaşındaki, kendisine eş olarak gelen küç HABERLER Yazarlar Sabanur Kıraç Çocuk sahibi olmak istemeyen kadın canavardır! Onlar sizin gibi “Hayır ben çocuk istemiyorum” diyemez. Derse belini kırar poposunun üzerine Seni orada çıkartsam sarılsam, sonra hep öyle kalsak. Çürümüşlüğün mühim değil, karıncalar böcekelr mühim değil. Tekrar görsem seni, olmaz mıydı? Çok özledim seni. Gittin gideli ne adam akıllı derse yorabiliyorum kafamı ne de işte doğru düzgün çalışabiliyorum. Aklımı toparlayamıyorum. Özledim seni. t2TmPH1. BOŞANMA İLGİLİ BAZI ÖNEMLİ MESELELER Koca, başka bir beldede adresli olan karısına gönderdiği mektup ile de kadını boşayabilir. Saralı koca, sarası esnasında hanımına "Boş ol" dese kadın boş olmaz. Dayak veya şiddetli hastalıktan dolayı aklı zail olan kocanınboşaması geçerli değildir. Koca bir kere "Şart olsun" deyip üç boşama kasdetse bir boşama meydana gelir. Koca. "Boş ol" dedikten sonra sesli ve ilave ederek "Inşaallah" dese boşanma olmaz. Koca karısına, "Beş talak boşama ile boş ol dese kadın üç talakla boş olur. Koca karısına "Anasını filân ettiğim" dese boş olmaz. Koca, karısının kız kardeşi ile cinsel ilişkide bulunsa karısı boş olmaz. Koca karısına "Bre kahpe" dese boş olmaz. Koca kızdığı anda, karısını boşadığını bilip kaç aded boşadığını bilmese bir boşama meydana gelmiş olur. "Başına gün doğsun" demek, "Karım boş olsun" manasında örf bulunan yerdeki koca, karısına "Başına gün doğsun" dese karısı boş olur. Koca, karısına "Birden üçe kadar boş ol" dese iki boşama gerçekleşmiş olur. Delinin boşaması geçerli olmaz. Koca karısına "Eğer istersen benden üç boşama ile boş ol" deyip kadın susup ağlayacak olsa, boş olmaz. Diliyle söylemediği müddetçe, işaretle boşama ve boşama adedi gerçekleşmiş olmaz. Uyuyanın uykuda ki boşaması geçersizdir. Koca karısına "Sen bana yaramaszin" dese kadın boş olmaz. Koca "Falan işi işlemessem, şart olsun" der, fakat zam`an tayin etmezse hayatının son anına kadar boşama gerçekleşemez. Koca izin vermeden bir diğer şahsın, kocanın karısını boşaması geçersizdir. Karı kocasına "Ben seni istemiyorum, beni boşa" der, koca da "Var benden falan ol" deyip boşamaya niyet ederse karısı boş olur. Koca "Evime girmeni yasaklamasam" diye şart etse, birinci defa yasaklayıp daha sonra yasaklamasa kadın boş olmaz. Koca karısına "Istediğin yere gidersen, benim karım değilsin" deyip, kadın da istediği yere gitse boş olmaz. Koca karısına "Ben seni bugün babamın evine götürmeye şartliyim, gel gidelim" der fakat kadın gitmeyip o gün götürmek mümkün olmasa, koca bu sözüyle boşama şartını kasdetmiş ise karısı boş olur. Başkasından nesebi belli olan karısı için "Kızımdır" dese boşanma meydana gelmez. Koca karısına "Seninle kırk güne kadar geçinelim kırk günden sonra ayrılalım sonra da kız kardeşim ol" demekle "kız kardeş gibi haram ol" manasını kasdederse karısı boş olur. Karısına "Bugün seni üç boşama ile boşamassam. üç boşama talak ile boş ol" deyip o gün "Bana şu kadar para vermek üzere seni üç boşama ile boşadım" dese fakat kadın kabul etmese,boş olmaz. Koca karısına. "Şimdiden sonra anam ol" deyip haram olmak anlamını kasdederse kadın bain boşama ile boş olur. . Bazan kendine gelen deli aklı başında iken hanımını boşasa kadın boş olur. Koca "Odadan dışarı çıkarsan, şart olsun dese, emir olmaksızın başka birisini arkasına alırdısan çıkarırsa boşama gerçekleşmiş olmaz. Koca karısına "Kız kardeşiin ol" deyip boşamayı kasdetmese kadın boş olmaz. Boşama konuşulurken, kızarak kayınpederine "Kızını istemem, kime isterse gitsin" dese, boşamaya niyet etmediği müddetçe kadın bain boşama ile boş olmaz. Koca karısına "Var, yikil git" deyip, boşamaya niyet etmese boş olmaz. Karısına "seni iple bağlamadım, boşsun" der, fakat maksadı boşama olmazsa sözüyle tasdik olunur. Kadın kocasına "riikah ve nafakamdan vaz geçtim, beni boşa" der koca da "çünkü sen beni istemezsin ben de senden vaz geçtim" dese kadın bain boşama ile boş olur. Koca karısını nafakasız bırakıp başka bir beldeye gitmek istediği zaman, kadın nafakası için kocasından kefil isteyebilir. Koca karısıyla beraber yemek yememeğe şart edip bir sofrada ayrı bir sahandan yemek yese boşama gerçekleşmiş olmaz. Koca arkadaşına hitaben "Eğer falan işi işlersem her ne dersen öyle olsun" der ve o işi isleyip boşamayla alâkalı söz söylemeseler boşama olmaz. Koca karısını haksız yere dövmeyeceğine şart edip kadın kocasına "Haram yiyici" ve benzeri bir söz sarfeder, kocası da onu döverse boşanma meydana gelmez. Karısına "Seni istemem" dese -boşamaya niyet etmemişse- kadın boş olmaz. Koca "Iznim olmadan oturduğumuz evden disan çıkarsan" diye karısına şart kosup, kadın da bir defa izniyle birisine gidip daha sonraları izinsiz olarak gittiği kişiye gidecek olsa boşanma meydana gelir. Peşin mehri ödenmiş kadını koca evine getirse fakat kadın cinsel ilişkiyi kocaya yasaklasa kadın nasize olmaz. "Bana kadın lâzim değil" demekle boşama olmaz. "Filân yerde olduğum müddetçe, filanca ile sohbet edersem, şart olsun" deyip, o kişiyle başka bir yerde sohbet edecek olursa boşanma olmaz. Kayınpederine "Sen ve kızınla bir alâkam yoktur" deyip boşamaya niyet etmemişse boşanma meydana gelmez. Fakir olan karı ve kocanınnafakaları zengin ogulları üzerinedir. Koca karısına "Aramızda nikâh yoktur" der, boşamaya da niyet ederse kadın boş olur. Koca karısına "Bana namahrem oldun ve bana haramsın" dese hanımı bain olarak boş olmaz. Kocaya "karın var mi?" denilip "yoktur" dese boşanma meydana gelmez. Kadın kocasına "ben sana karı olmam" der koca da "öyle ise karım yoktur" dese boşanma olmaz. Koca, "Şart" lafi "Boşama" anlamında örf olan yerde, şarta bağladığı boşama gerçekleşecek olsa ricî boşama gerçekleşir. Boşanma konuşulurken. koca "karımdan vazgeçtiin" dese kadın bain olarak boş olur. Boşanmaya niyet olunmamissa boşama gerçekleşmez. Boşanma iki şarta bağımlı kilinip, biri meydana gelir, diğeri gelmezse boşanma meydana gelmez. Koca karısına "Sana bu ayda falan şeyi hibe etmezsem.." diye şart edip o ayda vadettiği şeyi hibe eder fakat karısı kabul etmese boşanma gerçekleşmez. Koca karısına "Sen bana haramsın" deyip boşamayı kasdetmese boşanma meydana gelir. Koca, alacaklıya borcunu vermemeye şart edip, başkasına emretmekle borcunu verecek olsa boşanma meydana gelir. Cinsel ilişkide bulunulan kadın bain boşama iddet süresi tamamlanamadan önce birisiyle evlenecek olsa nikâh akdi sahih olmaz. Koca "Her kim filân işi işlerse karısı boş olsun" deyip kendisi o işi islese boşanma gerçekleşir. Karısına "Iznim olmadan filân işi işlersen şart olsun" der, kadın da izinsiz o işi işlerse boş olur. Kocanıntenasül uzvu kısa olup, kadının tenasül uzvunun içine girdiremediğinden dolayı kadın kocasından ayrılmak için girişimde bulunamaz. Kocaya "karıni boşadın mi?" denildiğinde" "boşadım" diye haber verse kadın boş olur. Boşama konuşulurken karısına "Iraden elinde olsun" der, kadın da orada kendini boşarsa bain olarak boş olur. Koca kadını nikâhlarken boşama yetkisi kadının elinde olmak üzere nikahlayacak olursa kadın kendisini boşayabilir. Koca "karımı yakın zamanda boşamassam" diye şart etse, bir sene geçip boşamayacak olursa boşanma gerçekleşir. Kadın "Her ne zaman istersem boşanma yetkisi benim elimde olacak" şartıyla evlenecek olursa boşanma konusundaki ilk teklif veya yetki kadının hakkı olup diledigi anda kocasından boşanabilir. Koca "Evime girersem karım boş olsun" dedikten sonra birkaç kişi bunu tutup zorla evine çekerek içeri sokacak olsalar, karısı boş olmaz. Bu durumda koca evinden çıkıp bilâhare kendi isteğiyle eve girse yaptığı şarta binaen karısı boş olur. Koca "Bugünden sonra şu evde oturursam şart olsun" deyip kendisi çıksa fakat çoluk-çocuğunu ve eşyalarını o evde bıraksa boşanma meydana gelir. Onları da çıkarır başka evde sakin olursa hanımı boş olmaz. Kocaya "Filan işi işlersen, karın boş olsun mu?" denildiğinde, susup o işi islese karısı boş olmaz. Koca "Karımı bir defa boşa" diye vekil tayin ettiği kimse üç defa boşasa -Imam-ı Azam`la göre- boşama olmaz. Koca "Filân işi işlersem şart olsun" dedikten. sonra o işi işlerse maksadı da boşama ise, boşanma meydana gelir. "Falan işi işlersem helâlim haram olsun" diyen koca, o işi isleyecek olursa kadın bain olarak boş olur. Erkek yabancı bir kadına "Eğer seninle evlenirsem boş ol" dese, evlendiği zaman boş olur. Bekâr erkek "Eğer filan işi işlersem. her helâl bana haram olsun" der ve evlendikten sonra o işi isleyecek olsa karısı boş olmaz. Erkek, "Şu kadını nikâhla" diyene cevab olarak "nikahlamam, ne zaman nikâhlarsam benden üç boşama ile boş olsun" der ve bilâhere nikahlayacak olursa üç boşama gerçekleşir Içkiden sarhoş olmuş kişinin karısını boşaması ve boşama adedi geçerlidir. Ancak içki kendisine zorla içirilip hanımını boşamışsa bu boşama geçersizdir. Esrar ile sarhoş olanlar için de hüküm aynıdır Içkiden sarhoş olan koca cinsel ilişki lâfziyle hanımına sövecek olsa boşanma olmaz. Koca karısına "Eğer filân kişinin evine varırsam, helâlim haram olsun" deyip, varacak olursa hanımı bain boşanma ile boş olur. Koca karısı için "Izinsiz filancanın evine varırsa boş olsun" deyip sonra arkadan izin haber gönderir, haber ulaştığı zaman kadın eve varmışsa boş olmaz. "Boş ol" lafziyle ric`î boşanma meydana gelir. Koca boşamayı bir işi işlemeye bağladıktan sonra herhangi bir sebebden dolayı nikâhı yok olup, bilâhere başka bir kadını nikâhlayıp o işi isleyecek olursa boşanma meydana gelmez. Koca karısına "sen benim üzerime annem ve kız kardeşim gibi haramsın" der ve boşanmaya niyet ederse bain boşama meydana gelir. Koca bir başka adama "Seni evime korsam" diye şart edip. Kocanın izni yok iken adam eve girecek olsa boşanma meydana gelmez. Koca bir işi yaptığı halde "Eğer o işi isledimse..." diye şart etse boşanma meydana gelir. Koca karısını dövüp, sorulduğunda "Eşyamı kaybetti. onun için dövdüm. Eğer onun için değilse şart olsun" der, kadın da kaybetmediğine dair yemin ederse, boşanma meydana gelmez. Hayız gören hamile olmayan, boşanmış kadın üç hayız görmeden başkasıyla evlenemez. Bekâr erkek bir işi işlememeye -bekârken- şart edip evlenince o işi isleyecek olsa boşanma meydana gelmez. Mektup göndermekle cinsel ilişkide bulunmuş olduğu hanımını boşayacak olsa ric`î boşanma meydana gelir. Koca karısını nikâhladıktan sonra "Eğer onu nikâhladımsa onu boşamak üzerime olsun" dese, kadın boş olur. Ric`î boşama ile kocasından boşanmış olan kadın, boşayan kocasına şehvetle dokunur veya onu öpecek olursa kocasına dönmüş olur. Kocanın boşamayı bağlı kıldığı şart gerçekleşince, boşanma meydana gelir. Kocası ölmüş hamile kadının iddeti doğumla nihayete erer. Iddet Bir kadının, kocasının ayrılması veya ölmesinden sonra belli bir müddet başkası ile evlenemeyip bekledigi süredir. Koca "Falan eşyayı satmaz isem" diye şart edip, sattıktan sonra yine satın alacak olursa boşanma meydana gelmez. Müslüman olan kimseden dinden çıkmayı gerektiren küfür kelimesi sadır olmakla hanımı -mahkemeleşmeksizin- bain olarak boşanır.Fetevây-i Netice Koca "Bu köyde oturursam, şart olsun dese. çoluk çocuğu çıkıp bir diğer köye yerleşdikten sonra bazı işleri için daha önceki köye gelse, hanımı boş olmaz. Koca karısının memesini, annesinin memesine benzetse keffâret-i zihar lâzım gelmez. Başını da benzetse durum aynıdır, gerekmez Keffaret-i Zihar Karısının tamamını veya onun yarısı gibi yaygın bir uzvunu kendisine ebediyen nikâhı haram olan bir kadının tamamına veya bakması haram olan bir uzvuna benzeten kimseye gerekli olan keffaret demektir. Koca karısına "Üzerine evlenirsem alacağım boş olsun" demiş olsa aldığı hanım boş olur. Bir kaç -dinden çıkmayı gerektirecek- küfür kelimesinin meydana gelmesiyle nikâh yenilenecek olsa nikâh adedi tamamlanmış olmaz. Erkeğin tenasül uzvunun ve husyehaya`lerinin kesik olduğunu bilmeden evlenen kadın bilâhere duruma vakıf olsa nikâhı feshettirebilir. Koca karısına "Sen öldükten sonra eğer evlenirsem anam avradım olsun" der, kadın ölür, kocada evlenecek olursa boşanma meydana gelmez. Koca bir diğer adama. "Evime girersen. şart olsun" der, evi başkasına sattıktan sonra adam o eve girecek olursa boşanma meydana gelmez. Koca karısına "Zaman tayin etmeksizin seni boşamaz isem şart olsun" derse boşanmadan ümit kesildiği an boşanma meydana gelir. Başkasının karısını nikâhlamak veya onunla evlenmek caiz değildir. Cinsel ilişkiden ve halvetten önce boşanan kadının iddet beklemesi gerekmez. Ric`î boşamada iddet bitiminden sonra nikâh olunmadan izdivaç muamelesi olmaz. Kocasından dinden çıkaran küfür kelimesi sadır olmakla bain olarak boşanan kadına, imanı tazelemesinden sonra yeniden nikâh için baskı yapılamaz. Kendinden küfür kelimesinin sadır olmasıyla bain olarak boşanan kadına iman tazelemesinden sonra yeniden nikâh için baskı yapılır. Kocaya "Filan işi işlersen hanımın üç boşama ile boş olsun mu?" dediklerinde "Boş olsun" deyip, o işi islese hanımı üç boşama ile boş olur. Kadın zengin kocası varken oğlundan nafaka talebinde bulunamaz. Fakir kadının nafakası beraberce kızının zengin oğlu ile kızının zengin kızları üzerinedir. Vefat eden kocanın karısı. kocasının terekesinden nafaka alamaz. Karısını ve küçük çocuklarını nafakasız bırakıp kaybolan kocanınBabası, oğluna müracaat etmek üzere bu kadına ve çocuklara nafaka vermeye zorlanır. Kocası olmayan fakir kadının nafakası zengin baba ile zengin oğul ve kızları üzerine gerekli olur. Kocanın boşamış olduğu kadından olan kızı on yaşına girince kadın kocasına "A1 sen terbiye et" diyebilir. Baskı ile olan boşama geçerlidir. Kızgınlıkla ve sinirle "Boş ol,boş ol,boş ol,demek nikahı düşürür mü?karımla zaman zaman kavga ediyoruz. anlasamadıgımız konular ve durumlar oluyyor. 3 gün önce yine karımla tartıştık çok sinirlendirdi beni ve bian sinirle istemiyorum seni artık yeter dedim ve boş ol boş ol boş ol dedim. yeter senin bu düşüncesizliklerin dedim ve karım beni sinir etmeye devam etti. 5 dakika sonra tekrar yine boş ol boş ol boş ol dedim. seni istemiyorum. boşanalım artık dedim. daha sonra aileler araya girdi. konuştuk anlaştık ve barıştık simdi iyiyiz ama nikahımız düştümü tekrar nikah nasıl yaparız. bilgi verirseniz sevinirim Eşinize söylediğiniz "seni artık istemiyorum" kelimesinin talak hükmünde olması için boşama kastıyla söylemiş olmanız için bir mecliste talakın tekrarı,açık olarak boşamayı ifade edilen bir kelime ile söylenir ve birde adetle kayıtlanırsa,dört imamında icma'ı ile zikredilen adet ileÜÇ TALAK ile amel ol" kelimesi kinaye olmayıp açık bir talak bir kimse 1,2,3, diye adet söylenmeden aynı mekanda boş ol,boş ol,boş ol! gibi tekrar etse Hanefi mezhebine göre kaç defa tekrar derse o kadar talak vaki üçten fazla talak vaki olmadığı için üçten fazlası halde erkek karısına kızgınlıklada söylese açık bir kelimeyle dönüş aradaki nikah düşer ve karı koca birbirine haram nikah kıymaları fayda hülleden sonra başka bir erkekle evlenip,zifafa girmesi ve o boşadıktan sonra kocasına nikahlanması demektir. Boş ol demekle karı koca boşanır mı, boş ol demekle talak vaki olur mu, üç kere boş ol demek boşama sayılır mı?,  Son eklenen ruyalar rüya tabiri Rüyada beyaz kıyafetli olarak hz. Ali'yi görmek Dağdan inerken kurbağadan korkup bağırdım Altın yüzük, kar, ölü hayvanlar ve bal ikram ettim Rüyamda bulaşık makinası almam ne demek devamlı dişlerim elime dökülüyor agrısız rüyam da başka kimse nı namaz kıldı nı gormek rüyada kar görmek rüyamda sigara paketini eşime verdim ruyamda sag elımın sarktıgını gordum Yargıtay’ın ’içtihat metni’ niteliğindeki son kararıyla, eşine “Seni sevmiyorum, ailemin zoruyla seninle evlendim” diyen kadın kocasına tazminat ödeyecek. 10 Aralık 2017 Pazar 0911 Adana’nın Kozan ilçesinde ikamet eden çift, şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmaya karar verdi. Kozan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açtığı davada konuşan davacı koca, “Eşim, sürekli beni sevmediğini, ailesinin zoruyla evlendiğini söylüyor. Tazminat talep ediyorum” dedi. Tazminat talebini reddeden mahkeme, çiftin boşanmasına hükmetti. Kararın temyiz edilmesiyle devreye giren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. "KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NİTELİĞİNDEDİR" Davacı erkek tarafından kusur belirlemesi ve lehine manevi tazminata hükmolunmaması yönünden mahalli mahkeme kararının temyiz edildiğine dikkat çekilen Yargıtay kararında, "Mahkemece davalı kadına yüklenen kusurlu davranışlar yanında, davalı kadının davacı erkeği sevmediğini, istemediğini, ailesinin zoruyla erkekle evlendiğini söylediği yapılan yargılama ve toplanan delillerle ispatlanmıştır. Davalı kadından kaynaklanan bu eylemler davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. Kararın bozulmasına oy birliğiyle karar verildi" ifadeleri yer aldı. Kararın mahalli mahkemeye ulaşmasıyla, davacı erkeğin tazminat talebi yeniden değerlendirilecek. Mahkeme, ilk kararında direnirse devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girecek. haber 24374 false ahmet altan'ın "kadın üşürse" adlı eserinde son derece başarılı bir şekilde işlediği konu. en çok sevdiğim yazılarından bir tanesidir"bir kadın 'ben üşüyorum' dediğinde, bunun cevabının 'üstüne bir şey al,' 'istersen bir taksiye binelim,' 'eve geldik zaten' türünden bir söz olmadığını, 'üşüyorum' dediğinde kadının 'bana sarılsana' demek istediğini ve ona sarılmak gerektiğini öğrenmek epey zamanımı aldı. sanırım binlerce yıl boyunca isteklerini açıkça söylemelerine izin verilmediği için 'gizli bir dil' geliştirmek zorunda kalan kadınlar, bu kadar basit bir şeyin erkekler tarafından niye anlaşılamadığını, niye 'emeceklerine üflediklerini' hiç anlayamazlar. erkeklerin, bakkal dükkanının arka tarafındaki salak küçük oğlana benzediğini düşünürler 'anlayışsız ve beceriksiz salaklar.'ben ne zaman bu konuyu düşünsem aklıma hep amarcord filmindeki o sahne memeli bakkal kadın, köyün ufak oğlanlarından birini bakkal dükkanının arka tarafına hiç çıplak kadın görmemiş oğlanın meraktan ve heyecandan faltaşı gibi açılmış gözleri önünde o inanılmaz büyüklükteki memelerini bakan küçük oğlanın ağzına verir memelerinden öfkeyle azarlar sonra üflemeyeceksin salak, erkeklerin konuşmalarının bir yerinde hep, 'üflemeyeceksin salak, emeceksin' tuhaflığının yaşandığını bir şey söylediklerinde aslında başka bir şey söylemek istemiş olabileceklerini kendim mi farkettim yoksa bunu bana bazen usulca bazen sabırsızca sözleriyle kadınlar mı öğretti şimdi tam bir kadın 'ben üşüyorum' dediğinde, bunun cevabının, 'üstüne bir şey al,' 'istersen bir taksiye binelim,' 'eve geldik zaten' türünden bir söz olmadığını, 'üşüyorum' dediğinde kadının 'bana sarılsana' demek istediğini ve ona sarılmak gerektiğini öğrenmek epey zamanımı binlerce yıl boyunca isteklerini açıkça söylemelerine izin verilmediği için 'gizli bir dil' geliştirmek zorunda kalan kadınlar, bu kadar basit bir şeyin erkekler tarafından niye anlaşılamadığını, niye 'emeceklerine üflediklerini' hiç bakkal dükkanının arka tarafındaki salak küçük oğlana benzediğini düşünürler'anlayışsız ve beceriksiz salaklar.'sevgi ve şefkat eksikliğine hiç tahammül edemeyen, bunların 'açıkça' söylenerek elde edilmesinin ise elde edilenin değerini düşüreceğine inanan kadınların niye isteklerini düpedüz söylemedikleri ise erkekler için hep bir göstermenin kadınlara özgü bir davranış olduğunu sanan erkekler, açıkça sevgilerini ve şefkatlerini göstermekten hep olmadan, onlar, bu duyguların gösterileceği tek yerin yatak odası olduğuna inandıklarından, kalabalıkların içinde sevgi ve şefkat gösterdiklerinde, herkesin seyrettiği bir yerde sevişiyorlarmış hissine kapılıp tedirgin için duygular, kapalı yerlerde yaşanması gereken 'mahrem' şeylerdir, kadınlar ise bunu hayatın her anında yaşanması gereken bir şey olduğunu hemen hepsi gizli bir 'derebeyi' olan erkekler, kadınların her isteğinde, her talebinde bir isyan, bir başkaldırı hatta bir hakaret bekledikleri, kadınların 'üşümeleri' ya da 'acıkmaları' değil, erkeğin yanında soğuğu ve açlığı hissetmeyecek kadar kendinden geçmiş bir aşka kapılmaları ve bu aşkı taleplerini dile getirmeyerek o yüzden, erkeğin biraz kadınsılaştığı ve duygularını alabildiğine özgür bıraktığı aşkın ilk günleri geçtikten ve erkek yeniden erkekliğine döndüğünde, kadınlar 'üşümeye' başlarlar.'benim uykum geldi' dediğinde erkeğin onla beraber yatmamasını, perhize başladığı sırada aniden bir hoşluk yapma isteği duyan erkeğin ona sevdiği yemekleri almasını 'düşmanca' bulmaya erkeğin her davranışı ince eleklerden geçirilip, onun sözlerinde ve davranışlarında 'sevgisizlik' işaretleri tek tek o gizli dil daha sık ortaya yakınırlar önce, 'çok şişmanladım,' 'çok yaşlandım,' 'çok çirkinleştim,' bunları söyledikten sonra erkeklerin ne söyleyeceklerine, ne yapacaklarına büyük bir ilgi eksikliği olarak gözüken o anlayışsızlıkların, artık eskisi kadar beğenilmemelerinden ya da sevilmemelerinden mi kaynaklandığını anlamaya savma verilecek her cevap, bakkal kadının öfkeli tepkisini üflemeyeceksin salak, erkekler bu durumlarda genellikle yoo, hiç de şişmanlamadın, iyisin, biraz kilo aldın belki ama önemli yakınmalar onlara manasız ve çocukça gelir ise sinirlenmeye sen beni eskisi kadar cevabı elbette, 'nerden çıkardın bunu, tabii ki seviyorum' değil, sıkı bir sarılış ve iyi bir şeylerin yanlış gitmeye başladığını gören erkek ise, güzel bir hediye almanın ya da daha kestirmesi 'biraz para vermenin' zamanı geldiğini için sorunun tedavisi öpüşmede değil etmeli ki, kendi değerini, gizliden gizliye kendine verilen parayla ölçmeye yatkın kadın için yapılacak 'fedakârlığın' miktarı bir zaman işe yarar, kadın, 'salağın' duygularını böyle ifade etmeye çalıştığını ise, o düz vahşeti ve insafsızlığı ile 'ağlıyorsa biraz para ver,' çözümlemesini hediyelere ve paralara çabuk alışılır, sarılışların ve öpüşmelerin özlemi yeniden 'üşür.'son bir iki deneme daha yapar, bazen güzelliği ve cinselliğiyle, bazen sinirli çıkışmalarıyla, erkeğe 'üşüdüğünde ona sarılınması gerektiğini' bir daha öğretmeye erkek hâlâ, emeceğine üflüyorsa, o tehlikeli sapak yaklaştı kadın kadere rıza gösterip teselliyi hediyelerde, parada, çocuklarında, kendisine sağlanan güvende aramaya razı olur ve arada sırada tutan 'ben çok yalnızım' yakınmaları ve ağlama nöbetleriyle hayatını sürdürür ya da 'üşümeye' fazla dayanamayıp, 'sarılmasını bilen' biri var mı diye etrafa bakınmaya koyulur.'sarılmasını bilenler' bu sapaktaki kadınları keskinleşmiş radarlarıyla hemen vakit işler iyi sarılmasını bilenler de bir süre sonra kaçınılmaz erkekliklerine geri dönüp, üşüyen kadına, üstüne bir hırka almasını bu, hem acıklı hem eğlenceli süreci başlatan ilk uyarı da, her kadının kendi özel lisanında hemen üflemeyeceksin salak, emeceksin."* Eşimle boşanma konusunu açtığımdan beri fiziksel temasta bulunmadık. Bu sebepten ilk gün onu kucağıma alıp kapıya götürdüğümde tuhaf bir duygu yaşadım. Oğlumuz arkamızda duruyordu ve alkış yapmaya başladı. 'Babam annemi kucağında taşıyor' dedi. Bu onu çok sevindirmişti, sözleri canımı acıtmıştı... Yatak odasından evin kapısına kadar 10 metre taşıdım. Eşim gözlerini kapattı ve kulağıma "Oğlumuza boşanmamızdan bahsetme," diye fısıldadı. Ben de başımı öne eğerek tamam, dedim ve içime bir üzüntü çöktü. Kapı önünde onu bıraktım, eşim otobüs durağına gitti ve onu işe götürecek olan otobüsü bekledi. Ben de tek başıma ofise gittim. 2. gün bu oyunu oynamak bize daha kolay gelmişti. Eşim başını göğsüme yasladı ve onun kokusunu duydum. Birden eşime uzun süredir bakmadığımı anladım ve onun evlendiğim zamanki kadar genç olmadığını fark ettim. Yüzünde hafif çizgiler oluşmuş, saçlarına ak düşmüştü. Geçen yıllar öylesine yanından geçmemişti, o an kendime ona bununla neler yaptığımı sordum. 4. gün onu kucağıma aldığımda bir güven duygusu yaşadım. Bu, bana hayatının 10 yılını hediye eden gün bu güven duygusu daha da büyümüştü. Bundan Jane'e bahsetmedim. Günler geçtikçe onu taşımak daha da kolaylaşmıştı, belki de bu sayede yaptığım antrenmandan dolayıdır bu. Bir sabah onu ne giyeceğini düşünürken izledim. İsyan ederek her gün kıyafetlerin biraz daha bol geldiğini söyledi. Birden onun ne kadar süzüldüğünü ve kilo verdiğini fark ettim. Demek ki onu her sabah daha kolay taşıyabilmemin sebebi buydu. Birden yüzüme yumruk gibi vurdu. Bu kadar acıyı ve üzüntüyü kalbinde taşıyordu. Farkında olmadan başını okşadım. O an oğlumuz da geldi ve "Baba, annemi taşıman lazım." dedi. Bu hayatımızın bir parçası olmuştu, babasının annesini odadan kapıya taşıması. Eşim oğlumuzu yanına çağırdı ve ona sıkı sıkı sarıldı. Ben başımı çevirdim, son anda kararımdan vazgeçmek istemiyordum. Onu kucağıma aldım ve yatak odasından kapıya kadar taşıdım. Elini enseme koymuştu ve ben onu sıkı sıkı tutmuştum. Tıpkı evlendiğimiz gün gibi. Artık huzursuzlaşmıştım bu kadar kilo vermesinden. Son gün onu kucağımda taşıdığımda hareket etmedim. Oğlumuz okuldaydı ve eşime hayatımızdaki yakınlığın ne kadar eksildiğini söyledim. Ofise gittim ve kapıyı kilitlemeden arabadan fırladım, bunun için zaman yoktu. Her anın kararımı değiştirmesinden korkuyordum ve merdivenden yukarı koştum, yukarı varınca Jane kapıyı açtı. Ona karımdan boşanmayacağımı söyledim. Şaşkın bir ifadeyle elini alnıma koydu ve 'Senin ateşin mi var?' diye sordu. "Üzgünüm Jane ama ben artık boşanmak istemiyorum." dedim. Evliliğimizin renksiz kalması sevgi eksikliğinden değil, birbirimizin değerini unuttuğumuzdandı. Şimdi aklıma geldi ona evlendiğimiz gün kapıdan içeri taşıyınca ömrümün sonuna kadar sadakat yemini verdiğim... Jane olayı anlayınca yüzüme bir tokat attı ve kapıyı kapatarak ağlamaya başladı. Hemen aşağı koşup ilk çiçekçiye gidip eşime bir buket çiçek aldım, üzerindeki karta da ''Seni her sabah hayatımın sonuna kadar taşıyacağım." yazdım. Eve vardığımda yüzümü bir gülümseme kapladı, elimde çiçeklerle yatak odasına gittim ve eşimi yatağın üstünde ölü buldum. Eşim aylardır kanser ile savaşıyordu ve ben Jane ile ilgilenmekten bunu fark etmemiştim. Fazla yaşamayacağını bildiği için beni, oğlumun bana negatif tutumundan korumaya çalışmıştı. En azından oğlumun gözünde iyi bir eş olarak kalmamı istemişti. İlişkideki küçük şeylerdir önemli olan. Villalar, arabalar çok paralar değil. Bunlar hayatı kolaylaştırır ama asla mutluluğun temeli olamazlar. İlişkine zaman ayır ve ilişkinin güven ve huzur anlamına gelecek şeylere meşgul bir beraberlik yaşa.

kadın kocasına seni istemiyorum derse