MudanyaAteşkes Antlaşması, Milli Mücadele’nin sonuçlanması açısından çok değerli görülmektedir. Mundanya’da yapılan bir antlaşma olarak TBMM için bir dönüm noktası olduğu bilinmektedir. Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın Milli Mücadele açısından kazanımları bulunmaktadır. b Ankara antlaşması c) Moskova antlaşması d) Mudanya Ateşkes antlaşması 89) İlk TBMM’de devletin en çok harcama yaptığı alan aşağıdakilerden hangisidir? a) Tarım ve hayvancılık b) Ticaret ve Sanayii c) Milli Savunma d) Ulaşım ve Haberleşme 90) İlk TBMM Gümrü,Moskova ve Ankara antlaşmalarını hangi devletler ile yaptı? Bunun üzerine Trakya’daki Yunan birlikleri de bölgeden çekildi. 11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile fiilen biten savaş, 13 Ekim 1921’de imzalanan Kars Antlaşması ile Doğu Cephesi’yle sınırlı olmak üzere, 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile ise topyekûn sona ermiştir. MudanyaAteşkes Anlaşması’nın imzalanmasına yol açan süreç hakkında bilgi edinebilirsiniz. Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın İmzalanma Sürecini Yorumlama - 8. Sınıf - Konu Anlatımı | Vitamin Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922) Bursa’nın Mudanya ilçesinde imzalanmıştır. Mütarekeye Katılan Devletler : İngiltere – İtalya – Fransa = TBMM. Yunanlılar katılmadı. Yunanistan’ı İngiltere temsil etti. TBMM’nin temsilcisi İsmet Paşa’dır. Mudanya Ateşkes Antlaşması Maddeleri Cdc7e. Mudanya Ateşkes Anlaşması, Esasları ve Önemi Büyük Taarruz ile Batı Anadolu topraklarının Yunan işgalinden kurtarılmasından sonra Türk ordusu Doğu Trakya,İstanbul ve Boğazlar bölgesine Trakya'da Yunan birlikleri, Çanakkale ve İzmit'te İngiliz birlikleri,İstanbul'da ise İtilâf Devletleri kuvvetleri vardıYunan birlikleri İzmir'e doğru sürülürken Türk birliklerinin bir bölümü Çanakkale ve İzmit'e yönelince buradaki İngiliz birlikleri ile çatışma noktasına gelindi. Bu birlikleri aşmadan Trakya'ya geçmek mümkün değildi. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, artık bundan sonra kurtarılacak toprakların barış yoluyla elde edilmesini istiyorlardı. Fakat İngilizler, Doğu Trakya'nın ve Boğazlar'ın Türkiye'ye verilmesini istemiyorlardı. Bu görüşü, Fransız ve İtalyan Hükümetleri desteklemediler. Hatta Çanakkale ve İzmit'te bulunan askerlerini de geri çektiler. Sonuçta İtilâf Devletleri, 23 Eylül 1922'de, askerî harekâtın durdurulması koşuluyla görüşmelerin yapılabileceğini Mustafa Kemal'e bildirdiler. Bunun sonucu Doğu Trakya, Boğazlar ve İstanbul üzerindeki Türk haklarının bir konferansta görüşülmesi için anlaşma sağlandı. Böylece, Mudanya Ateşkes Anlaşması'na giden yol açılmış oldu. 3 Ekim 1922'de, at eşkes görüşmeleri için Türkiye, İngiltere, Fransa ve İtalya temsilcileri Mudanya'da bir araya geldiler. Bu görüşmede Türkiye'yi Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, İngiltere'yi General Harrington Herringtın, Fransa'yı General Charpy Şarpi, İtalya'yı General Mombelli Mombeli temsil etti. Yunanistan adına görüşmelere katılacak olan General Mazarakis ise kıyıya çıkmamış, konferans sonuna kadar kendilerini Mudanya'ya getiren gemide beklemiştir. Görüşlerini, ateşkes görüşmelerine katılan temsilcilere yazılı olarak Paşa, başkanlık ettiği görüşmelerde, Doğu Trakya'nın Türklere teslim edilmesini, Boğazlar ve İstanbul'un barış antlaşması imzalanana kadar durumunun tespitini istemişti. Bu konularda anlaşmazlık olması, toplantının gergin bir havada devam etmesine neden oluyordu. 5 Ekim'de konferansa ara verildi; İtilâf Devletleri İstanbul'a döndüler. İsmet Paşa da Bursa'ya hareket etti. Görüşmelerin çıkmaza girdiğini gören Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Trakya'daki düşmanı takip için İstanbul ve Çanakkale üzerinden bir askerî harekât yapmayı düşünmeye başladı. Bu arada İngiltere de gerekirse silâha başvurması için General Harrington'a talimat iki devlet yeniden savaşın eşiğine geldi. Ancak Harrington'un soğukkanlı davranması ve Fransızların Mustafa Kemal Paşa nezhindeki girişimleri çatışmayı önledi. 6 Ekim'de yeniden başlayan görüşmeler 11 Ekim'de ateşkes anlaşmasının imzalanmasıyla sona erdi. 11 Ekim 1922'de imzalanarak, 14-15 Ekim 1922'den itibaren yürürlüğe giren Mudanya Ateşkes Anlaşması'nın başlıca maddeleri şunlardı • Türk ve Yunan kuvvetleri arasındaki çatışmalar, 14-15 Ekim'den itibaren sona erecek,• Yunan birlikleri, Doğu Trakya'dan hemen çekilmeye başlayacak ve Yunanistan on beş gün içinde burayı tamamen boşaltacak,• Boşaltmanın tamamlanmasından sonra otuz gün içinde; Doğu Trakya, Yunan memurları tarafından İtilâf Devletleri memurları aracılığıyla Türk Hükümeti yetkililerine teslim edilecek,• Yunanlıların terkettiği Trakya'ya, bölgenin güvenliğini sağlamak üzere kişilik bir Türk Jandarma Birliği gönderilecek.• Türk Silâhlı Kuvvetleri, kalıcı bir barış antlaşması imzalanıncaya kadar, Doğu Trakya'ya geçmeyecek; Çanakkale ve Kocaeli bölgelerinde belirlenen çizgide duracaklar,• Ateşkesin imzalanmasından sonra, İstanbul ve Boğazlar da Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti idaresine bırakılacak; İtilâf kuvvetleri kalıcı bir barış antlaşmasının imzalanmasına kadar İstanbul'da kalacaklardı. Mudanya Ateşkes Anlaşması'nın Önemi Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Mudanya Ateşkes Anlaşması ile Doğu Trakya ve İstanbul'u savaşmadan kazanmış oluyordu. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı sonunda imzaladığı Mondros Ateşkes Anlaşması, Mudanya Ateşkes Anlaşması ile artık geçerliliğini kaybetti. Ateşkes anlaşmasını imzalamakla Anadolu üzerindeki emellerinden vazgeçen İngiltere, yeni Türk devletini de tanımış oluyordu. Bu antlaşmayla Kurtuluş Savaşı'nın askerî bölümü sona erdi. Artık yeni Türk devleti, milletlerarası hukukun ilkeleri içinde kısa süre öncesine kadar kendisini tanımayan, yok etmek isteyen devletlerle eşit haklara sahip, onurlu bir devlet olarak barış masasına oturacaktı. Böylece Misakı millî ile belirlenen toprakların geri alınması sağlanacaktı. Bunun hukuksal düzenlenmesi, Lozan Barış Konferansı'ndaki görüşmelerde belirlenecek ve barış antlaşmasıyla da milletlerarası güvenceye bağlanacaktı. Bu durumu İngiliz tarihçi, Arnold Toynbee Arnıld Toynbi şöyle ifade etmişti; "Ateşkes Anlaşması, Atatürkçülerin Kemalistlerin baskısı altında İtilâf Devletleri'nin teslim olmaları demekti." - Okuma Sayısı Bu yazı 53335 defa okunmuştur. eğitim öğretim ile ilgili belgeler > konu anlatımlı dersler > tarih dersi ile ilgili konu anlatımlar > tc inkılap tarihi ve Atatürkçülük dersi ile ilgili konu anlatımlar MUDANYA ATEŞKES ANLAŞMASI, MUDANYA ATEŞKES ANLAŞMASI’NIN MADDELERİ, ÖNEMİ, ALINAN KARARLAR İNKILAP TARİHİ KONU ANLATIM 11 Ekim 1922 Büyük Taarruz'un ardından Batı Anadolu'nun tamamı Yunanlılardan arındırılmıştı. Artık sıra Boğazlar, İstanbul ve Trakya'nın kurtarılmasına gelmişti. Ordumuz Çanakkale ve İstanbul üzerine yürüdü. Boğazlar ve İstanbul Mondros Ateşkes Anlaşması sonrası İngilizler tarafından işgal edilmişti. Bu durumdan telaşlanan İngiltere özellikle Boğazların kendisinde kalmasını istiyordu. Ancak İngiltere Anadolu'da artık yalnız kalmıştı. Bu nedenlerle, İngilizler ateşkes görüşmelerinin başlamasını kabul ettiler. Bursa'nın Mudanya ilçesinde bir konferansın toplanması kararlaştırıldı. 3 Ekim 1922 tarihinde toplanan konferansa Türkiye adına Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa katıldı. Konferansa İngiltere, Fransa ve İtalya bilgi temsilcileri de katıldı. Asıl katılması gereken Yunanlılar konferansa katılmayıp Mudanya açıklarında bekleyen bir gemide sonucu beklediler. Bir haftadan fazla süren konferans 11 Ekim 1922'de imzalandı. Konferansta şu kararlar alındı 1. Türkiye ve Yunanistan kuvvetleri arasında süren silahlı çatışmalar anlaşmanın yürürlüğe girmesi ile sona erecek, 2. Doğu Trakya Meriç nehrinin sol kıyısına kadar boşaltılacak ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetine bırakılacak, 3. İstanbul ve Boğazlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetine bırakılacak. 4. Türkler Doğu Trakya'da 800 jandarma bulunduracak. 5. İtilaf Devletlerinin kuvvetleri barış yapılıncaya kadar İstanbul'da bulunacak. Mudanya Ateşkes Anlaşması'nın Sonuçları 1. TBMM siyası bir zafer kazanmış oldu. 2. Türk vatanının paylaşılma tasarıları sona erdi. 3. Mondros Ateşkes Anlaşması geçerliliğini kaybetti. Yerine Mudanya Ateşkes Anlaşması imzalandı. 4. Bu antlaşma ile İstanbul, Boğazlar ve Doğu Trakya savaşsız olarak kurtarıldı. 5. Türk tarafına Lozan'da bir Barış Antlaşması'nın yapılması için teklifte bulunuldu. Önemi Vatan parçasının Doğu Trakya TBMM’ne teslimidir. İngiltere de Loid corch hükümeti görevden ayrılmıştır. Bu mütareke, askeri zaferimizi tamamlayan, siyasi bir zaferdir. Edirne dahil tüm Doğu Trakya, İstanbul ve boğazlar idaremize veriliyordu. Misak-ı milli kısmen de olsa gerçekleşmiş oluyordu. “TC İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR ”SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN >>>TIKLAYIN>>TIKLAYIN>>TIKLAYINYazan seyma cengiz>Yorum bu siteyi çok begendim çok faydali bir site emegi geçenlere çok tesekkürler. >>>YORUM YAZ<<< Ünite 2 Kurtuluş Savaşı Dönemi Türk Dış Politikası Kurtuluşa Doğru Uluslararası ve Ulusal Ortam Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması ve Bolşevik Devrimi uluslararası ortamda yanıt aranan soruları da beraberinde getirdi. 18 Ocak 1919’da düzenlenen Paris Barış Konferansı’nda bu sorulara yanıt arandı. Paris Barış Konferansı’nda ABD, İngiltere, Fransa ve İtalya arasında anlaşmazlıklar su yüzüne çıktı. Bolşeviklerin silahlı gücü Kızıl Ordu’nun İtilaf Devletleri tarafından desteklenen Çar yanlısı Beyaz Ordu’yu yenilgiye uğratarak iç savaşı sonlandırması uluslararası ortamı etkileyen diğer bir faktördü. Sovyetler Birliği’nin kuruluşu aşama aşama gerçekleşti. Bu devrim başta Almanya olmak üzere 1919-1920’de Avrupa’yı etkisi altına aldı. Bu uluslararası ortam Türk Kurtuluş Savaşı’nı etkilemiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a gitmesi, Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile Türk halkının işgallere boyun eğmeyeceği anlaşıldı ve Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşması için “diplomasi ve savaş” metodları benimsendi. Türk Kurtuluş Savaşı’nın amacını ve ideolojisini içeren Misak-ı Milli’nin başarıya ulaştırılmasında diplomasi ve savaş araçlarına başvuruldu. Sürecin stratejisi geliştirilirken, İtilaf Devletlerini dengelemek amacıyla Sovyetler Birliği’yle işbirliğine gidildi. TBMM’nin Açılması ve Dış Politika 23 Nisan 1920’de “Büyük Millet Meclisi” adıyla toplanan mecliste Mustafa Kemal Paşa iç politikanın yanı sıra dış politikayla ilgili de konuştu, Pan-İslamist ve Pan-Turanist bir politika izlemeyeceğini, milli hudutlar dahilinde milletin refahına çalışacağını belirtti. Doğulu Devletlerle İlişkiler Batılı devletlerin Anadolu’daki işgalleri antiemperyalist Anadolu aydınlarını sosyalizm düşüncesine yaklaştırdı. TBMM Hükümeti, İtilaf Devletleri’ne karşı Sovyet Rusya’yı bir denge unsuru olarak kullanmak istedi. Moskova ile temaslarda bulunuldu. Meclis’te buna karşı oluşan tepkilere yanıt olarak Mustafa Kemal Paşa, Bolşevik Rusya ile ittifak içinde olunduğunu, Bolşevik olunmadığını söyledi. Sovyet Rusya, devrimin üçüncü yıldönümü olan 9 Kasım 1920’de Ankara’da büyükelçilik açtı, bu Ankara’da açılan ilk büyükelçilikti. Afganistan ile 1 Mart 1920’de Dayanışma Antlaşması imzalandı. Türk Devleti böylelikle bir İslam toplumu tarafından da tanınmış oldu. Ermenistan ile sınırlar görüşüldü. Azerbaycan ile temsilcilikler açıldı, ilişkiler geliştirildi. Kars Antlaşması ile Kafkas Cumhuriyetleri Moskova Antlaşmasını kabul ettiklerini belirtti. Batılı Devletlerle İlişkiler İngiltere Sovyet Rusya’nın Anadolu’ya nüfuz etmemesi, Süveyş Kanalı ve Hindistan yolunu güvene almak için çaba harcadı ve şeyhlikler, küçük devletçikler kurdurarak bu coğrafyada denetim kurmak istedi. İngiltere’nin 1919-1922 yılları arasında Türkiye’ye yaklaşımında Yunanistan kilit öneme sahiptir. 10 Ağustos 1920’de Osmanlı ile Sevr Antlaşması imzalandı. 1920’nin ortalarına gelirken İngiltere’nin Türkiye’ye yönelik politikaları iflas ederken İtilaf Devletleri arasında da ayrılıklar derinleşti. Fransa, Mondros Ateşkes Antlaşmasından hemen sonra Anadolu’nun güneyini işgal etmişti. Sakarya Savaşı’nın zaferle sonuçlanması sonucunda İskenderun ve Hatay’ın Suriye tarafında kalmasıyla sonuçlanan ancak büyük ölçüde Misak-ı Milli sınırlarına uyan bir anlaşma imzalandı. Böylelikle güney cephesi kapandı ve sınırların çizilmesi olanaklı kılındı. İtalya Mondros’un ardından Güneybatı Anadolu’yu işgal etmişti. İtalya Türk direnişçilere fırsat vererek emperyalizmini barışçıl yollardan empoze etmeye çalıştı. Roma temsilciliği Avrupa’da açılan ilk temsilciliktir. Ancak ekonomik anlaşmalarda TNMM ile uzlaşamadı ve iki ülke Lozan’da yeniden karşı karşıya geldi. Sıcak Savaşın Sona Ermesi Mudanya Ateşkes Antlaşması 11 Ekim 1922’de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı. Bu ateşkes Antlaşması ile İngiltere, TBMM Hükümeti’nin tezini kabul etti. Yunanistan da Doğu Trakya’yı boşalttı. Böylelikle sıcak savaş sona erdirildi ve barış görüşmeleri için uygun zemin oluşturuldu. Büyük Hesaplaşma Lozan Barış Konferansı ve Antlaşması Lozan Barış Konferansı İtilaf Devletleri 23 Eylül 1922’de savaş haline son vererek bir ateşkesin yapılmasını ve ardından da bir barış konferansını bir notayla TBMM hükümetine iletmişlerdi. Konferansta İtilaf Devletleri’nin yanı sıra Sovyet Rusya Gürcistan ve Ukrayna’nın da katılması önerilmişti. Konferansın İzmir yerine Lozan’da yapılması uygun görüldü. Konferansa hem Osmanlı Devleti hem TBMM çağırılarak ikilik yaratılması hedeflendi. Aynı zamanda TBMM’nin göndereceği heyet de sorundu. 12 Kasım’da kararlaştırılan konferansa İsmet Paşa başkanlığında belirlenen 33 kişilik heyet oluşturuldu ancak konferans ertelendi ve 20 Kasım’a alındı. Lozan Barış Konferansı iki dönem halinde gerçekleşti. Birinci dönem 21 Kasım 1922, 4 Şubat 1923 tarihlerini kapsadı. Türkiye’nin doğu sınırı tartışılmadı Kasr-ı Şirin antlaşması esas alındı. Kars anlaşması gündeme getirilmedi. Yunanistan ile nüfus mübadelesi, Patrikhane’nin geleceği tartışıldı. Boğazlar sorunu ele alındı ve İstanbul ve Marmara’nın güvenliğinin sağlanması koşuluna bağlandı. Azınlıklar sorunu da konferansın ana maddelerindendir. “Müslüman olmayan azınlıklar” ifadesi kabul edildi. Musul sorunu özellikle İngiltere’nin ana gündem maddelerindendir. Sorunun başka bir konferansta ele alınması gündeme geldi. Yabancılara uygulanacak rejim komisyonu görüşmelerinde Türk hükümeti kapitülasyonların kaldırılmasını savundu ve kaldırıldı. Maliye ve İktisat Komisyonu görüşmelerinde Osmanlı borçları konuşuldu. Konferansın birinci döneminde borçlar bağlamında mali ve ekonomik konularda ilerleme sağlanamadı. Bu arada Türkiye, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir İktisat Kongresi’ni düzenleyerek ekonomik kalkınmada liberal ilkeleri izleyeceğini ve Batı dünyasının bir parçası olduğunun mesajını verdi. En önemlisi kapitülasyonların kabul edilmeyeceğini tekrarladı. Barış Konferansı’nın ikinci dönemi bu iklim içerisinde 23 Nisan 1923’te başladı. Türkiye’nin kurucu belgesi Lozan barış Antlaşması Lozan barış Antlaşması ilgili devletlerin heyetleri arasında 24 Temmuz 1923’te imzalandı ve TBMM tarafından da 23 Ağustos 1923’te onaylandı. Sosyal Hükümler başlığını taşıyan bölümde, Türkiye ve komşuları arasındaki sınırlara ilişkin topraksal konular karara bağlandı ve kesinleştirildi. Adalar’dan ve Kıbrıs’tan, Türkiye bu ülke lehine bütün egemenlik haklarından vazgeçti. Musul sorunu çözülemedi. Kapitülasyonların kaldırılması sorunu Türkiye’nin talebi doğrultusunda çözümlendi. Azınlıklar sorunu konusunda yapılan düzenlemeler bir yönüyle evrensel değerlerin Türkiye’ye hakim kılınması, diğer yönüyle de Batılı ülke yöneticilerinin Osmanlı döneminden sürüp gelen azınlıkların en azından Hıristiyan unsurlara sağlanacak bazı hakların garanti altına alınmasını amaçlamaktadır. Azınlıkların dolaşım ve göç etme özgürlüklerinden tam olarak yararlanacakları kararı alındı. Dil, ibadet ve eğitim haklarının devlet güvencesi altında düzenlenme ve kullanılmasına karar verildi. Osmanlı borçlarının nasıl ödeneceğine dair düzenlemeler yapıldı, Karaağaç Türkiye’ye verildi. Barış ile birlikte ulaşım yollarının ve haberleşme araçlarının düzenlenmesi görüşüldü. Boğazlar Rejimine İlişkin Sözleşme imzalandı. Ticaret gemilerinin ve askeri olmayan uçakların barışta ve savaşta geçişleri iki şekilde formüle edildi. Savaş gemileri ve askeri uçaklar ile uçak gemilerinin geçişi de barışta ve savaşta olmak üzere ikiye ayrıldı. Yerleşme ve Yargı Yetkisine İlişkin Sözleşme Türkiye’nin egemenliğini geçici olarak sınırlandırmıştı, 7 yıl yürürlükte kalacaktı. Ticaret Sözleşmesi’nde Türkiye’nin egemenliği geçici olarak kısıtlanmıştı. Yargı Yönetimine İlişkin Bildiri, Türk Hükümeti’nin beş yıldan az olmamak üzere gerekli göreceği bir süre için Avrupalı hukuk danışmanlarından yararlanması hükmünü içermişti. Sağlık Sorunlarına İlişkin Bildiri ise Türk Hükümeti’nin beş yıl süre ile Avrupalı üç hekimi danışman olarak kabul etmesini karara bağlamıştı. Lozan Barış Konferansı sürerken konunun aciliyeti nedeniyle 30 Oca 1923’te Türkiye ve Yunanistan arasında mübadele protokolü imzalandı. Lozan Barış Antlaşması siyasal bağımsızlık, Türkiye Devleti’nin kurucu belgesidir. Türkiye ve İtilaf Devletleri arasında karşılıklı görüşmeler yoluyla hazırlanmıştır. Bu açıdan bir eşitlik belgesidir. Kapitülasyonlar kaldırılmış, borçlar plana bağlanmıştır. Bu açıdan ekonomik bağımsızlık belgesidir. Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren barış antlaşmaları yürürlükten kaldırılmış olmasına rağmen Lozan varlığını sürdürmektedir. Bu açıdan Türkiye’nin diplomatik zafer belgesidir. Orta Doğu tarihinde ilk kez Avrupa modeline uygun bir ulus-devlet, Avrupa uluslar sistemine, Avrupa uluslar hukukunun içine girmiştir. Bu açıdan Türkiye’nin çağdaşlaşma belgesidir. Laik ve çağdaş Türkiye’nin doğuşunu simgeler. Oluşturulma Tarihi Ocak 17, 2020 135711 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Ateşkes Antlaşmasında Türkiye’yi batı cephesi komutanı İsmet İnönü temsil etmiştir. İşte Mudanya Ateşkes Antlaşması tarihi, önemi, özeti, neden ve sonuçları hakkında tüm merak edilen sorulara cevap İngiltere, Fransa ve İtalya arasında imzalanan Mudanya Ateşkes Antlaşması, Kurtuluş Savaşı sonrası Büyük Taarruzdan hemen sonra Ateşkes Anlaşması TarihiMudanya Ateşkes Anlaşması Kurtuluş Savaşı sırasında yapılan Büyük Taarruzun hemen ardından imzalanmış bir anlaşmadır. 11 Ekim 1922 yılında imzalanan anlaşmaya TBMM temsilen İsmet İnönü ve İtilaf Devletleri İngiltere, Fransa, İtalya temsilcileri katılmıştır. İtilaf Devletleri arasında yer alan Yunan hükümeti Mudanya Ateşkes Anlaşmasına katılmamış, onları temsilen İngilizler 3-11 Ekim tarihlerinde yapılan görüşmeler sonucunda maddeler üzerinde anlaşma sağlanarak 11 Ekim sabahı imzalanmıştır. 8 gün süren anlaşma görüşmelerinde her madde incelenerek ve istekler dile getirilerek Mudanya Anlaşmasının son hali elde edilmiştir. İstanbul ve Trakya Mudanya Ateşkes Anlaşması ile işgalden topraklarında süren Yunan işgali de bu anlaşma ile sona ermiştir. Mudanya Ateşkes Anlaşması Türk tarihi ve TBMM tarihinde büyük ölçüde önemli bir yere sahiptir. Kurtuluş savaşında zor şartlara rağmen Türk milleti ve Türk ordusunun gücünü gösteren Büyük Taarruz zaferi sonrası imzalanması ile tarihte büyük bir öneme Ateşkes Anlaşması ÖzetiKurtuluş Savaşı’nın askeri sürecini sonlandıran Mudanya Ateşkes Anlaşması olmuştur. Anlaşma tarafları TBMM ile İtalya, İngiltere ve Fransa’dan oluşmaktadır. 4. İtilaf devleti olan Yunanistan ise görüşmelere ve anlaşmaya katılmamıştır. TBMM adına anlaşma sürecinde İsmet İnönü yer almıştır. Anlaşma maddelerinin kabulü ve anlaşmanın imzalanması ile Boğazlar, İstanbul ve Trakya düşman işgalinden kurtulmuştur. Anadolu toprakları da Yunan işgalinden Ateşkes Anlaşması Maddeleri - Yunan ve Türk güçleri arasında ateşkes sağlanacak çatışma sona erecek. - Doğu Trakya'nın Meriç Nehri’ne kadar olan kısmı Yunan kuvvetleri tarafından boşaltılacak. - Barış sağlanana kadar Türk Kuvvetleri Çanakkale ve İzmit Yarımadası’nda belirtilen sınırdan ileriye geçmeyecek. - Doğu Trakya, İstanbul, Boğazlar ve çevresinde bulunan bölgeler TBMM'ne bırakılacak. - İstanbul’da bulunan İtilaf Devletleri askerleri barış sağlanana kadar İstanbul'da Ateşkes Anlaşması Sonucu Türklerin Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği askeri zafer Mudanya Ateşkes Anlaşması sonucunda diplomatik başarı ile daha da güçlendirilmiştir. Doğu Trakya ve İstanbul askeri güç kullanılmadan savaşılmadan korunmuş ve elde edilmiştir. Doğu Trakya Türk milleti kontrolüne alınmıştır. İngiltere Türklerin başarısını kabul etmiş ve TBMM'ni resmi olarak tanımıştır. İngiltere hükümeti olan Lody George istifa etmiştir. İngiltere hükümet değişikliğine gitmiştir. İtilaf Devletleri Lozan Barış Anlaşması için Türk Devletine istekte bulunmuştur. Türk Devleti anlaşmalarda mağlup değil eşit devlet olarak yer almıştır. Türk Devleti topraklarında bulunan işgal güçleri çekilmiştir. Türk topraklarının bütünlüğünün korunması sağlanmıştır. Tüm dünya Türklerin en zor şartlarda dahi nasıl bir mücadele örneği gösterdiğini ve zafer elde ettiğini görmüş ve kabul etmiştir. Mudanya Ateşkes Anlaşması’nın Önemi Mudanya Ateşkes Anlaşması Kurtuluş Savaşı'nda elde edilen zaferim ilk göstergesi niteliğindedir. İtilaf devletlerinin başarısız olmaları sonucunda yapılmış bir anlaşmadır. İtilaf Devletleri ve dünyanın TBMM'ni tanımasını sağlamış olması ile oldukça önemlidir. İstanbul ve Doğu Trakya’nın savaşmadan Türk Devleti’nde kalmasında etkili olmuştur. İtilaf Devletleri TBMM'ni kabul etmiş ve Mudanya Ateşkes Anlaşması ve sonraki anlaşmalarda eşit devlet statüsünde görmesini sağlamış bir anlaşma olmuştur. Türk topraklarının Yunan işgalinden kurtulmasını sağlamış olan ve Kurtuluş Savaşı’nı sonlandıran Mudanya Ateşkes Anlaşması Türk tarihinde büyük bir öneme sahiptir. TBMM’nin ilk siyasi zaferi olup antlaşma imzalandıktan 3 gün sonra yürürlüğe girmiştir.

mudanya ateşkes antlaşması ile ilgili sorular